Cilt dokusundaki tabakalar nelerdir?

Cildin Temel Rolü

Cildin yapısını incelediğimizde üç tabakadan oluştuğunu görürüz:

1. Epidermis: Cildin en üstteki ve dış dünya ile doğrudan temasta olan tabakasıdır. Epidermis, üç çeşit hücreden oluşur.

  • Büyük çoğunluğunu keratinositler oluşturur.
  • Ardından cildimize rengini veren melanin üretmekten sorumlu olan melanositler bulunur.
  • Son olarak da bağışıklık sisteminin bir parçası olan Langerhans hücreleri yer alır.
Cildin Temel Rolü

2. Dermis: Deriye elastikliğini veren lifli, damarlar ile sinirleri içeren bir dokudur.

  • Dermiste sinir uçları yer alır.
  • Bunun yanı sıra, ter üretimini sağlayan ter bezleri ve sebum üreten yağ bezleri, saç folikülleri ve kan damarlarından meydana gelir.
  • Cildin esnekliğini sağlamak için kollajen liflerini sentezleyen hücreler olan fibroblastlar da dermiste bulunur.

3. Hipodermis: En derinde yer alan bu tabaka, cilt ve koruduğu organlar arasında bir arayüz oluşturur. Esas olarak yağ hücrelerinden oluşur. Bu tabaka aynı zamanda lipit bakımından zengin bileşimi sayesinde termal bariyer ve enerji rezervi olarak da görev yapar.

Cilt, insan vücudundaki en büyük organdır. Ortalama erişkinde 2 metrekare gibi etkileyici bir yüzeye sahip olabilen cildimizin ağırlığı, kişiye göre 3 ila 5 kg arasındadır.

İnsan vücudundaki tüm organlar gibi cildimiz de hayatımızın olmazasa olmazıdır.

Öncelikle, dış dünya ile aramızda koruyucu bir bariyer oluşturur. Aynı zamanda, özellikle hipodermiste yer alan yağ hücresi rezervleri sayesinde, vücut sıcaklığımızı düzenlememize yardımcı olur. Bu organ, bağışıklık sistemine katkıda bulunduğundan günlük hayatta enfeksiyonlardan korunmamıza da yardım eder.

Cildin Rolü

Beş duyumuzdan biri olan dokunma duyusunu da gerçekleştirir. Bu rolü sayesinde, sıcaklık, dokunma, ağrı, kaşıntı gibi durumları hissetmemizi sağlar. Bu nedenle özellikle de yaralandığında cildimize iyi bakmak, oldukça önem taşımaktadır.

Koruma, sıcaklık düzenleme, bağışıklık sistemi... Cildimiz, birçok işlevi bulunan karmaşık bir organdır ve bunların hepsi özel yapısı sayesinde mümkündür. Bir yaranın meydana gelmesi bu yapıya zarar vererek işlevlerini yerine getirmesini engelleyebilir. Bir bütün olarak iyileşme, cildin yapısının bütünlüğünü geri getirmeyi ve böylece asıl işlevlerini geri kazandırmayı amaçlamaktadır.

Bepanjel® Yara İyileştirici Jel

BepanJel®, kesikler, ciltteki kesik, çatlak veya sıyrık, yanıklar ve güneş yanıkları gibi küçük yaraların tedavisi için özel olarak geliştirilmiştir. Hidrojel batma hissi oluşturmadan, serinletici yapısı ile hızlı etki göstererek ağrıyı hızlıca yatıştırır. Bunun yanı sıra, yara çok nemli ya da çok kuru olmamalıdır. Bir hidrojel olan Bepanjel®, bir yandan yara bölgesinde bulunan fazla sıvıyı emerken bir yandan da nemli bir ortam oluşturmak için yarayı kaplayarak iyileşme sürecini hızlandırmaya yardımcı olur. Bu özelliği sayesinde Bepanjel, nem seviyesini düzenleyen “akıllı” bir hidrojel olma özelliği gösterir.

Optimum nemlendirme düzeyi, cildin en iyi şekilde iyileşmesine yardımcı olur ve yara izi oluşma riskini azaltır. BepanJel®, ayrıca yara çevresinde düşük pH sağlayarak yaranın mikro ortamının düzenlenmesine yardımcı olur.

BepanJel®’in oluşturduğu jel tabaka, enfeksiyonların önlenmesine de yardımcı olur. Jel dokusu cilde uygulanmasını kolaylaştırır. Temizlenmiş, dezenfekte edilmiş yaralı bölgenize gerektiği kadar uygulayabilirsiniz.

Kaynaklar:

1. Définitions- Peau http://www.futura-sciences.com/sante/definitions/biologie-peau-7189/ Son görülme tarihi: 07.04.2020